Muğla'da yer alan 3 termik santralin neden olduğu hava kirliliğinin etkileri araştırıldı. Araştırma sonucunda, " Muğla'daki Yatağan, Yeniköy, Kemerköy termik santrallerinden kaynaklanan hava kirliliği 1983-2017 yılları arasında en az 45 bin erken ölüme sebep oldu" denildi.
Avrupa İklim Ağı (CAN Europe) tarafından, Muğla Çevre Platformu (MUÇEP) ve TMMOB Çevre Mühendisleri Odası ortaklığıyla yapılan 'Kömürün Gerçek Bedeli: Muğla' adlı araştırma sonuçları Yatağan'da düzenlenen basın toplantısıyla kamuoyuyla paylaşıldı. Rapora göre Yatağan, Yeniköy, Kemerköy termik santrallerinin yol açtığı hava kirliliği 2015 yılında Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) belirlediği üst limitin 4, 2016 yılında 3,5 katına çıktı.
ARAŞTIRMA 1,5 YIL SÜRDÜ
'Kömürün Gerçek Bedeli: Muğla' adlı araştırmanın bulguları, DSÖ'nün 'Küresel Hava Kirliliği ve Sağlık' konferansıyla eş zamanlı olarak açıklandı. Emisyon verilerinin halk sağlığına etkileri üzerine yapılan bilimsel bir modellemeden yararlanılarak yapılan ve 1,5 yıl süren araştırmanın sonucunda hazırlanan 50 sayfalık rapor, toplantıda, CAN Europe'dan (Avrupa İklim Ağı) Elif Gündüzyeli, Türk Toraks Derneği'nden Prof.Dr. Sebahat Genç, Muğla Çevre Platformu (MUÇEP) Temsilcisi Mustafa Tuncaelli tarafından açıklandı.
Araştırmanın sonucunda, Muğla'daki Yatağan, Yeniköy, Kemerköy termik santrallerinden kaynaklanan hava kirliliği 1983-2017 yılları arasında en az 45 bin erken ölüme sebep olurken, yine hava kirliliğine bağlı kalp-damar ve solunum yolu hastalıkları nedeniyle 46 bin kişinin hastaneye yattığının tahmin edildiği belirtildi.
DSÖ'NÜN VERİLERİNİN 4 KATI KİRLİLİK TESPİT EDİLDİ
Toplantıda sunulan araştırma sonuçlarına göre, Yatağan'da havadaki partikül madde (PM10) yoğunluğunun, Dünya Sağlık Örgütü'nün belirlediği yıllık ortalama üst limitinin, 2015'te 4, 2016 yılında ise 3,5 katı olarak gerçekleştiği kaydedildi. Yatağan halkının, 2015 ve 2016 yılları boyunca Dünya Sağlık Örgütü'nün aşılmaması gerektiğini belirttiği sınırın katbekat fazlası zehir soluduğu öne sürüldü.
RAPORA GÖRE BUGÜNE KADAR 28 BİN KİLOGRAM CIVA SALINDI
Muğla'daki bu üç santralden bugüne kadar 28 bin kilogram cıva salındığını ve baca gazı arıtma tesisleri devamlı çalışsa dahi yılda bin 100 kilogram cıva salınmaya devam ettiği belirtilen araştırma sonucunda, "Bu cıvanın yarısı ormanların, tarım alanlarının üzerine ve Akdeniz'e çöküyor. İnsanlar ve diğer canlılar için toksik bir ağır metal olan cıva toprakta, tatlı su kaynaklarında, denizde ve dolayısıyla bitki ve hayvanların dokularında birikiyor. Bu toksik ağır metal, besin zinciri aracılığı ile insanlara ulaşıyor; özellikle çocukların fiziksel ve zihinsel gelişimi için ciddi riskler yaratıyor" denildi.
Milas ve Yatağan'da açık ocak kömür madeni işletme ruhsatı alanlarının 440 kilometrekarelik bir alanı kapladığına dikkat çekilen araştırmada, "Bu da Viyana şehrinin yüzölçümüne denk geliyor. Henüz işletmeye alınmamış ruhsat alanları da işletmeye alınırsa 185 kilometrekarelik ormanlık alan daha yok olacak. Bu, 5 Bozcaada büyüklüğündeki orman alanının yerini madene bırakması anlamına geliyor" denildi.
BHM