“BAKANLIK VE HÜKÜMET TEDBİR ALMALI, ŞİDDETE DUR DEMELİ!”
Bodrum Belediye Meydanı’nda akşam saatlerinde açtıkları pankartlar ve sloganlarla yaşanan vahşeti kınayan Bodrumlulara Bodrum Belediye Başkanı Mehmet Kocadon da katılarak destek verdi. Bodrumlu gençlerin yoğun olarak katıldığı protesto gösterilerine sivil toplum kuruluşu temsilcileri ve yüzlerce vatandaş ile Başkan Kocadon’un eşi Hülya Kocadon da katıldı. Başkan Mehmet Kocadon, kadınlara yönelik şiddetin sona ermesi için başlatılan imza kampanyasına da destek vererek yaşanan korkunç olaya tepkisini şu sözleriyle dile getirdi:
“Bu bir insanlık suçu, böyle bir suç yok! Kim kimden kin ve nefretini alıyor? Özellikle bunun bugün bir bayana yapılmış olması ki yarın bir erkeğe de yapılabilir aynı şey. Bunu insanlık suçu olarak değerlendiriyorum ama özellikle de bir bayana yapılması, bir kadına yapılması benim için daha da bir acıdır. Çünkü insanlar zavallılıklarını güçsüzlere saldırarak göstermeye çalışıyorlar. Bu insanlar zavallıdır, tedavi görmesi lazımdır, hatta toplumdan dışlanması lazımdır. Onun için de ben özellikle hem aile bakanlığımızın hem hükümetin artık bu kadın şiddetine, kadınlarımızın uğradığı bu zulme dur demeleri için bir an önce gerekli tedbirleri almalarını istiyorum. Ve her zaman bu şiddetin karşısında, insana yapılan zulmün karşısında olduğumu, özellikle de kadınlara her türlü desteği veren bir Bodrum Belediye Başkanı olarak onların yanlarında olduğumu belirtmek istiyorum.”
“Neyin hırsı, neyin kini bu? Kimden ne alıyorsun?”
Hükümetten ve bakanlıklardan bu konularda daha hassas olmalarını isteyen Başkan Kocadon, “Başta da belirttiğim gibi bu bir insanlık suçudur, onun için erkektir kadındır diye de bir ayrım yapmamak lazım çünkü bugün bu 6 yaşındaki bir erkek çocuğun da başına gelebilirdi, 20 yaşındaki bir kız evladımızın başına geldi. Onun için bir kere herkesin hoşgörüsünü yüksek tutması lazım, ayrım yapmaması lazım. Özellikle erkekleri yetiştirenlerin de bir bayan olduğunu, bir anne olduğunu unutmamak lazım. Anneler artık çocuklarının bilmem neyi ile gurur duymaması lazım, ‘göster yavrum şunu’ dememesi lazım. Bugün bunların hepsi -işte duyduklarımıza bakın- başımıza sıkıntı olan şeyler. Birlik beraberlik içinde, insan olarak değerlendirmek lazım. Hepimiz bir insanız hepimiz bir canlıyız. Onun için gerçekten böyle üzücü olayların Türkiye’de olması bizi derinden üzüyor. Artık Türkiye’de bunlar yaşanmamalı. Hem ileri demokrasi diyoruz hem Türkiye kendini aştı diyoruz ama bugün bakın, tecavüz olaylarını yaşıyoruz. Bırakın tecavüz olayını yakıyorlar ya! Nedir bu hırs, bu kin? Neyin hırsı, neyin kini bu? Kimden ne alıyorsun? Sen bir zavallıysan eğer öbür insanların suçu ne? Git, zavallıysan tedavi gör! Memlekette, Türkiye’de tıp o kadar ilerledi ki bir sürü psikoloğumuz var; psikiyatrlarımız, doktorlarımız var. Git tedavi ettir kendini kardeşim. İnsanların evlatlarından hıncını almana gerek yok! Onun için bugün Bodrum dünya barış topluluğu gibi yaşıyor, bunun altında yatan en güzel şey de hoşgörüdür ve insan olarak insan ayrımı yapmadan insanlığı kabul etmektir. Herkes insanlığı kabul etsin. Artık bunu mevcut hükümete de söylüyorum, bakanlarımıza da söylüyorum. Böyle ufak beyanatlar vermesinler, insan ayrımı yapmasınlar; insanların kılık kıyafetiyle, saçıyla başıyla, başörtüsüyle, eteğiyle uğraşmasınlar. Bırakın insanlar özgür yaşasın, rahat yaşasın. İşte bu söylemlerin arkasında yatan nedenler bunları getiriyor. Onun için benim söylemek istediğim; herkes herkesi insan olarak sevsin, hoş görsün.” dedi.
Akşam saat 16.30'dan itibaren meydana akın eden Bodrumlular, Özgecan için ve kadınlara yönelik şiddeti protesto etmek için saatlerce meydandan ayrılmadı. Vatandaşlar "Kadına uzanan eller kırılsın" gibi daha pek çok sloganlar atarak "Şiddete dur!" çağrısında bulundu.
