Dokunsan ağlayacaklar…
Yüksek kiralar…
Astronomik” Ecri Misil” ödemeleri…
Okulların tatile giriş periyodu, Ramazan ayı derken,
Topu topu iki aya sıkışmış sezon…
İki yakamızı bir araya getiremiyoruz derken şimdilerde birde Canlı Müzik izni ile boğuşmaya başlamışlar…
Bu konuda Belediyeden tebliğ edilen yazıda konu aynen şöyle özetleniyor;
Çevresel Gürültünün Değerlendirilmesi ve Yönetimi Yönetmeliği ve 13.06.2011 tarihli ve 54119 sayılı 2011/11 Genelge Madde 6 bakın ne diyor,
Canlı müzik yapılabilmesi için Ç.G.D.Y. Yönetmeliği gereği belediyeden veya il özel idaresinden “Canlı Müzik İzni” alınması şarttır…
Buraya kadar iyi,
Şimdi sıkı durun bu garip genelgede bakın “CANLI MÜZİK” tarifi nasıl yapılıyor, aynen aktarıyorum;
“Ç.G.D.Y. Yönetmeliğinin 4. Maddesinin (I) bendinde “ CANLI MÜZİK: GERÇEK ENSTRÜMAN VE /VEYA BANTTAN YADA ELEKTRONİK OLARAK YÜKSELTİLMİŞ SES KAYNAĞI KULLANARAK YAPILAN MÜZİK TÜRÜNÜ İFADE EDER”
Nokta…
Ve daha bir sürü bu iznin nasıl alınabileceği, hangi yetkili kurum ve kuruluşlara müracaat edilip kucağa nasıl oturulacağı falan tarif ediliyor…
Buyurun buradan yakın…
“Burada bir konuya açıklık getireyim şu ana kadar olan yazılanlar ve bundan sonraki eleştirilerimin odağında kesinlikle Belediye yok, Hedef nokta bu garabetin muhatabı tamamen Çevre ve Şehircilik Bakanlığının bu yönetmeliği bu genelgeyi hazırlayan dairesidir.”
Şimdilerde bu garabetin tüm turizm destinasyonlarında uygulanıp uygulanmadığını bilmiyoruz ama yaşam mekanımız Türkbükü olunca buradaki esnafımızı dinliyoruz,
Birisi diyor ki;
Kardeşim ben restoranımı akşam saat 18.00 de açıp 23.30 da zaten kimse kalmadığı için kapıyorum ve bu süreçte de CD çalardan üç beş küçük hoparlör aracılığı ile düşük volümde yemek müziği yapıyorum…
Üç dükkan ötedeki arkadaşımın müşteri profili ve yemek konsepti farklı o yüksek volümde DJ eşliğinde bir müzik yayını yapıyor…
Daha ilerideki iki üç dükkanda yine farklı bir konseptte Gitar, Flüt, eşliğinde kadife sesli bir kızımız canlı canlı, CANLI MÜZİK ! yapıyor, mekanın önünden geçerken durup batı ezgilerinde romantik slow müzik dinliyorsunuz…
Biraz daha ileriye gidince sistem restoran kulüp konseptine dönüşüyor… Yani insanlar yemeğe hafif müzik eşliğinde başlıyorlar, ana yemekleri gelirken müziğinde tonu yükseliyor, tatlıyı artık ayağa kalkıp yönetmeliklerin izin verdiği max. volümde dinleyerek ve yerinizde hafif kıpırdayarak yiyorsunuz…
Hadi bakalım şimdi bu dört örneği bir çuvala koy ve hepsini “CANLI MÜZİK!” statüsünde değerlendirip, buyurun buradan yiyelim de..
A Be Kardeşim, adı üstünde şu kadife sesli kızımızın yaptığı müzik dışındakilerin “CANLI” ile ne ilgisi var…
Adı üstünde be mübarek “CANLI”… “CANLI”
Aynı mekanların üst katlarında yaşam alanları evler var,
Evin kız çocuğu açmış camını gelen geçene "Dürüyemin Güğümleri” dinletisi icra ediyor,
Çalıp kapısını, kızım "Canlı Müzik İznin" var mı diyesim geliyor, ama mevzuat amca bunu düşünmemiş es geçmiş, o yüzden kızımız yırtıyor...
Ne garip bir Ülke olduk…
Bunları da geçtikte,
Bir de üstelik bu izin işini koca Muğla da bir özel teşebbüs firmasına vermişler, harcıydı hurcuydu derken esnafın önüne bol malzemeli bir fatura koyup, ye yiyebilirsen deniyormuş…
Ey siz Türkbükü esnafı , bir Lahmacunu Elli TL ye satar mısınız?
Altı üstü bir lahmacun ne maliyeti var deyip, denetim ve yaptırım görevlerinizi kullanarak köşe vuruşlarını yumuşatmak yerine, tabii ki mevzuat amca bu kadar kar ediyorsanız biraz da bize terleyin demezler mi?
Yapmayın Arkadaşlar, birkaç mekanın insanlara yedirdiği aşırı faturaları!
tüm esnafa mı mal edeceğiz,
Yapmayın , insanları isyan ettirmeyin…,
Hadi gel mevzuat amca, zaten okuyunca senin de anlamadığın lastik gibi nereye çekersen çekilebilen o genelge garabetini daha bir anlaşılır dilden yeniden belirleyelim de,
Canlı, Cansız, ortaya çıksın diyorum…