22 Kasım 2024 Cuma

İKİZKÖY'DE İSYAN: "BİZ BURADA ÖLELİM, SONRA NE İSTİYORSANIZ YAPIN!"

BHM
18.07.2021 17:41
Muğla'nın Milas ilçesine bağlı İkizköy sınırları içerisindeki Akbelen ormanlarında 600 dönümlük alanın kömür ocağına çevrilmek istenmesi nedeniyle dün sabah erken saatlerde jandarma ekipleri ile birlikte asırlık çam ağaçlarını kesmeye başlayan ormancılara sert tepki gösteren İkizköylüler ve çevreciler kesimi durdurdu.

Dünkü gerginliğin ardından jandarma ve orman işçilerinin Akbelen ormanlarından ayrılmasının ardından ormanlık alanın girişine çadır kurarak 24 saat nöbete başlayan köylülere MUÇEP (Muğla Çevre Platformu) ve siyasi parti temsilcileri de destek verdi. Köylüler oman girişine “Akbelen Ormanlarını Vermeyeceğiz” yazılı pankart asıldı.

ŞU ANDA NEFES ALAMIYORUM

Dünkü kesim sırasında olan biteni bir video ile Türkiye’ye duyuran İkizköylü evli ve iki çocuk annesi 42 yaşındaki Necla Işık, şunları söyledi: "Nefes alamıyorum şu anda. Bugün, yarın derken en son sabahın körü gelip girdiler. Herkes işteyken, herkes hayvanların yanındayken kimse müdahale edemeden gelip indirmeye başladılar ağaçları. Karşımızda bir insan yok. O kadar konuşuyoruz, durun kesmeyin diye. Karşımızda bir insan yok, taş parçası var karşımızda, duygusuz insanlar var karşımızda. Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Gürün biz burada haykırırken neden bu kadar sessiz kalıyor? Biz ölelim burada, ondan sonra ne isterseniz yapın! Burası giderse biz biteriz. Herkesler biter. Sadece İkizköy'ün sorunu değil bu artık. Herkes elini vicdanına koysun artık."

Bu yardım çağırısının da karşılık bulmasıyla kesim durdurulurken bölgede çadır kuruldu, 24 saat nöbet başladı. Yardım çığlığıyla bölgedeki duyarlı insanları harekete geçiren Necla Işık Sözcü’ye konuştu. Bölgedeki kömür ocağı kabusunun 1979 yılında başladığını belirten ve anne babasının tarlası ile evlerinin kamulaştırılması nedeniyle Çanakkale'nin bir köyüne taşınmak zorunda kaldıklarını belirten Necla Işık şunları anlattı:

Ben burada doğdum, çocukluğumdan beri bu kabusla yaşıyorum. Şimdi benim ve çocuklarımın doğduğu köye geldiler. Çiftçilik ve hayvancılıkla geçiniyoruz. Orman nefes aldığımız tek yer. Şimdi sizlere İkizköy Akbelen ormanlarından sesleniyorum. İki çocuk annesiyim. Dün burada olanları anlatmama gerek yok, herkes her şeyi gördü. Çağrımızı yaptık. Herkes desteğe gelmeye başladı. Çadırımızı kurduk, misafirlerimizi ağırlıyoruz.

“Nefes alamıyorum” dedim, nefesime nefes olmaya geldiler. Çok teşekkür ediyorum hepsine, ayaklarına sağlık ve ben burada beklemeye devam ediyorum. Çünkü biz kocaman bir aileyiz. İkizköy Akbelen Ormanları sadece İkizköy'ün değil tüm Türkiye'nin sorunu dedim. Tüm Türkiye'den bize destek gelmeye başladı ve biz kocaman bir aileyiz, herkesi buraya tekrar bekliyorum. Nöbetimiz başladı ve devam ediyor. Herkese çok teşekkür ediyorum. Çadırlarımız kuruldu. Nöbet devam ediyor. Her ağacı tek tek savunacağız. Herkesi desteğe bekliyoruz."

Bölgede kurulan çadırlara Muğla, Denizli, İzmir ve Aydın'dan çevreci ve vatandaşların destek verdiğini belirten İkizköy Çevre Platformu Sözcüsü Deniz Gümüşel, ise şunları söyledi: "Bunun bir gün olacağını biliyorduk ama bayram üzeri beklemiyorduk. Akbelen ormanları için tüm Muğla’nın Türkiye'nin ayağa kalkması lazım. Burada 200-300 yıllık çam ağaçları var, köylünün Muğla'nın akciğerleri, oksijen deposu burası. Bu çam ağaçlarının korumak için 7/24 nöbete başladık. Bir avuçlu köylü kadının mücadelesini ve direnişini yalnız bırakmayalım, gelin birlik olalım, ormanlarımızı koruyalım, tek bir ağacın dahi kesilmesine engel olalım, 300 yılda oluşan ormanlara maden uğruna kıymayalım." dedi.

Son Haberler

©2016 - BHM | BODRUM HABER MERKEZİ info@bodrumhabermerkezi.com