Milas'ın kuzeyinde yer alan LABRANDA ANTİK KENTİ'nde 70 önce başlayan ve günümüzde de devam eden arkeolojik çalışmalar, tarihin karanlık sayfalarını aydınlatmaya devam ederken, yeni kazı alanında Bizans Dönemi’ne ait mezarlar bulundu.
Kocayayla’da bulunan Labranda Antik Kenti, Karia uygarlığının kült merkezi olarak arkeoloji dünyasında merak uyandırmaya devam ediyor.
Geçmişteki arkeolojik çalışmalarda bulunan seramik, cam ve metal objeler üzerinde tasnif çalışmalarına ağırlık verilen ve bazı alanlarda restorasyon çalışmaların yapıldığı Labranda’da, bu yıl gerçekleştirilen kazılarda Bizans Dönemi’ne ait çok sayıda iki katlı mezar bulundu.
Kazı geçmişi 70 yıl önceye dayanan Labranda Antik Kenti’nin Kazı Başkanlığını yapan Doç. Dr. Oliver Can Henry, Karia’nın hac merkezi olan Labranda ve bu yıl yapılan arkeolojik çalışmalar hakkında bilgi verdi.
Labranda Antik Kenti’ndeki ilk arkeolojik kazıların 70 yıl önce başladığını ve bu tarihten bu yana ele geçirilen binlerce parça seramik, cam ve metal objenin bu yıl özenle tasniflenmesine ağırlık verdiklerini söyleyen Doç. Dr. Oliver Can Henry, antik kentteki bazı yapılarda restorasyon çalışması da gerçekleştirdiklerini belirtti. Bu çalışmaların yanı sıra 3 ayrı bölgede yapılan kazı çalışmalarıyla ilgili bilgi veren Henry, yeni bulunan çok sayıda iki katlı Bizans mezarlarının heyecan uyandırdığını belirterek şunları kaydetti: “Bu yıl arkeolojik kazılarımızı 3 ayrı bölgede yaptık. Bu kazıların bir tanesi Roma Dönemi’ne ait bir tanesi Hekatomnid, Mausolos Dönemi’ne ait bide bir tanesi çok daha geç ama o da çok çok ilginç çok geç Roma hamamı tarafındaydı. Roma hamamının yakınında bir açma açtık ve burada Bizans tabakalara rastladık, çok sayıda iki katlı Bizans mezarları bulduk.”
Karialılar için çok önemli olan Labranda’daki en eski izlerin erken Tunç Çağı’na tarihlendiğini ifade eden Labranda Antik Kenti Kazı Başkanı Henry, “Labranda Karya’da çok merkezli, çok eski bir yer. İlk izler çok erken Tunç Çağ’da başlıyor ve Labranda’daki yerleşim M.S. 13 yüzyıla kadar devam ediyor. Kral Mausolos’tan önce Karya mozaik bir ülke, yani her yerden farklı yerleşim var her yerden farklı kralcıklar var. Kral Mausolos, Perslerin güvenini kazandıktan sonra o güçle Karya’dan bir ülke, halk, toplum yaratmak istiyor. Bu yüzden bir sürü yeni şeyler yapıyor. Yeni şehir inşa ediyor, ekonomiyi düzeltiyor ve en önemlisi halka bir sembol vermek istiyor. Bu sembolü vermek için Labranda’yı seçiyor. Labranda’da o zaman küçük bir kutsal alan vardı. Kral Mausolos bu küçücük kutsal alandan merkezli bir kutsal alan yapıyor. Bu şekilde hem politikanın gücünü gösteriyor hem de herkese bir tanrı vererek, sembol vererek halkı güvenini kazanıyor. O yüzden Labranda gerçekten Karya’nın kimliğini oluşturuyor.” diye konuştu.
BHM