Türk gençleri, dünya literatürüne bir kelime kazandırdı, “Çapulling”.
Demokrasi görünümündeki otokratik yani buyurgan rejimlere başkaldıranların direnenlerin adıdır; “Çapulçu”
Çapulcu, gerçek ve katılımcı demokrasi ister, gücünü çağın en önemli nimeti mobil iletişim teknolojisinden alır. Bu nedenle kontrol edilmez, organize değil ve dinamiktir.
Çapulculara dikkat edin kendilerini mevcut hiçbir siyasi partiye yakın hissetmiyorlar, çünkü onların derdi sistemle. Bu sistemde seçtikleri partinin ya da milletvekillerinin kendilerini temsil ettiklerini düşünmüyorlar.
İşte bu yüzden isyan ediyorlar.
Türkiye’de Çapulculuk bir yıl önce Bodrum’da “Bodrum Başkanını Geri İstiyor” eylemleri ile başladı.
1 Haziran 2012 de Başkan Kocadon’un tutuklanması ile başlayan protestolar 1 Haziran 2013 de Türkiye’de başlayan protesto eylemleri ile karşılaştıralım.
İki harekette öncelikle barışçıldır.
İki harekette farklı siyasi çevrelere ait insanları demokratik bir tepki için bir araya getirmeyi başarmıştır.
İki harekette otokratik hükümetin dayatmacı ve özgürlükleri yok sayıcı politikalarına karşı patlak vermiştir.
İki harekette sosyal medya üzerinden iletişim ve örgütlenmeyi sağlamıştır.( Facebook “Bodrum Başkanını geri istiyor” grubunda bugün hala 14,500 üye aktif bulunmakta.)
( Bir farklılık; Bodrum meydanında başkan için yaptığımız mitingde bizler "Biber Gazı" tadmadık.)
Benzerlikler bunlarla kalmıyor. Nasıl ki AKP hükümeti tasfiye etmek istediği TSK dan halkı durdurmak için yardım istedi, Bodrum polisi de AKP’nin tasfiye etmek istediği Mehmet KOCADON’dan yardım istedi.
Polis tarafından 1 Haziran 2012 de Cuma namazı çıkışı beklenerek bir terörist gibi cemaatin önünden geçirilip gözaltına alınan Mehmet Kocadon, tam bir yıl sonra 1 Haziran 2013 de polisin halkı sakinleştirmek için yardım istediği kişi oldu.
Kadere bak!
Yine kadere bakın ki beldenin başkanı da birkaç saat öncesine kadar meydanda çapulcularla beraberdi.
Ve övünerek söylemeliyim ki, tam 1 yıl öncesinde Türkiye’de buyurgan, dayatmacı iktidara karşı bugün tüm Türkiye’de kullanılan barışçıl ve sosyal medya üzerinden örgütlenen direnişi ilk Bodrum başlattı.
Kadere bakın emperyalist güçler BOP projesiyle Türkiye’yi İslamlaştırıp Ortadoğu’ya örnek olsun derken Türkiye, Brezilya ve Yunanistan’a demokrasi direnişiyle örnek oldu.
Tüm direnenlere ve Gazi Kemal‘e Balıkçının selamıyla, MERHABA.