Yapılan değerlendirmeler, 2026’nın Bodrum açısından “zor ve kayıplarla geçebilecek bir sezon” olabileceğine işaret ediyor.
Asıl Sorun Savaş Değil, Güvenlik Algısı
Turizm sektöründe genel kabul gören görüş şu:
Bir destinasyonu asıl etkileyen şey fiilî çatışma değil, uluslararası kamuoyunda oluşan güvenlik algısı.
Türkiye;
Doğu Akdeniz’de artan gerilim,
Ege’de Yunanistan ile süregelen sorunlar,
Suriye kaynaklı güvenlik riskleri,
Uluslararası basında sıkça yer alan “bölgesel istikrarsızlık” başlıkları nedeniyle 2026’ya yüksek risk algısı ile giriyor.
Bu tablo, Bodrum gibi uluslararası turist profiline sahip destinasyonlarda doğrudan hissediliyor.
Rezervasyonlar Geç Geliyor, Harcama Azalıyor
Sektör temsilcilerine göre jeopolitik baskının Bodrum’a etkisi şu şekilde ortaya çıkıyor:
- Rezervasyonlar son dakikaya kalıyor
- Tur operatörleri kontenjanları düşürüyor
- Turistler daha kısa süreli tatilleri tercih ediyor
- Ortalama harcama azalıyor
Bu durum doluluk oranları korunuyor gibi görünse bile, sezonun ekonomik olarak zayıf geçmesine yol açıyor.
Yunan Adaları Alternatif Olarak Öne Çıkıyor
Gerilim dönemlerinde Bodrum’un en büyük kaybı, aynı turist havuzuna hitap eden Yunan adalarına yönelen talep oluyor. Batılı tur operatörleri, risk algısının yükseldiği dönemlerde Yunanistan’ı “daha güvenli alternatif” olarak öne çıkarıyor.
Bu da Bodrum’un özellikle orta ve üst segmentte rekabet dezavantajı yaşamasına neden oluyor.
2026 İçin Beklenti: Kayıplı Ama Tamamen Kayıp Değil
Uzman analizlerine göre 2026 için öne çıkan tablo şöyle:
- Büyük bir kriz yaşanmazsa bile sezon beklenenin altında gelirle geçebilir
- Turizmde %10–20 bandında bir ekonomik kayıp olasılığı güçlü
- Asıl sorun doluluk değil, kârlılık düşüşü olacak
- Bodrum’un marka değeri sayesinde ani bir çöküş beklenmese de, sektör çevreleri 2026’yı “verimliliği düşük, maliyetleri yüksek bir yıl” olarak tanımlıyor.
- Bodrum’un Dayanıklılığı En Büyük Avantajı
Tüm olumsuz tabloya rağmen Bodrum’un bazı güçlü yönleri dikkat çekiyor:
Sadık ve tekrar gelen turist profili
Lüks turizmin krizlere karşı görece dayanıklı olması
İç turizmin kısmen dengeleyici rol oynaması
Bu faktörler sayesinde Bodrum’un 2026’yı tamamen kaybetmesi beklenmiyor. Ancak sektör temsilcileri, “iyi bir yıl” beklentisinin gerçekçi olmadığını açıkça dile getiriyor.
Sonuç: 2026, Bodrum İçin Uyarı Yılı Olabilir
Genel değerlendirme net:
Türkiye’nin içinde bulunduğu jeopolitik gerilim, 2026’da Bodrum turizmini doğrudan olumsuz etkileyecek.
Bu nedenle 2026;
Büyüme yılı değil
Telafi ve ayakta kalma yılı
Yeni pazar ve strateji arayışlarının hızlandığı bir dönem olarak görülüyor.
Sektörün ortak görüşü ise şu cümlede özetleniyor:
“2026 Bodrum için kayıpsız olmayacak; önemli olan bu kaybın ne kadar sınırlı tutulabileceği.”