Bodrum’da, yakın zamanda hastane açmayı planlayan Reyap Sağlık Grubuna ait ,Özel Reyap İstanbul Hastanesi’nin ruhsatı iptal edildi.
Anadolu Ajansı’nın 20 Ekim 2024 tarihli haberine göre, “bu soruşturma, 18 ay süren bir süreçte gelişti. Yenidoğan bebekleri yoğun bakıma gereksiz yere alarak SGK’dan haksız kazanç sağlamakla suçlanan bu suç örgütü hakkında, İstanbul merkezli birçok hastane ve sağlık çalışanı incelemeye alındı. Polis operasyonları sonucunda çete üyeleri gözaltına alınırken, hastanelere baskınlar yapıldı. Çetenin, bebeklerin sağlık durumunu kötüleştirip tedavi sürelerini uzatarak haksız kazanç elde ettiği tespit edildi.”
“Soruşturma kapsamında, Özel Avcılar Hospital, Özel TRG Hospitalist Hastanesi, Özel Birinci Hastanesi, Özel Güney Hastanesi, Özel Bağcılar Medilife Hastanesi, Özel Beylikdüzü Medilife Hastanesi, Özel Reyap İstanbul Hastanesi, Özel Şafak Hastanesi Bağcılar ve Özel Silivri Kolan Hospital’ın ruhsatları Sağlık Bakanlığı tarafından iptal edildi.”
Bodrum Ortakent kavşağında, inşaatı tamamlanmak üzere olan Reyap Sağlık Grubu’na ait hastanenin açılışı planlanırken, adı sağlık skandalına karıştı. Reyap Sağlık Grubu’nun Bodrum yatırımı, “hastane mi, otel mi?” sorularını gündeme getirirken, imar plan değişikliği ve diğer izinlerin, ayrı bir soruşturma konusu olması gerektiği gündemde.
Marmaris’te faaliyetleri durdurulan bir hastaneyi satın alan Reyap Sağlık Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Cahit Yüksel, Bodrum’da satın aldığı arsalardan birinde imar planı değişikliği talep ederek “Özel Sağlık Tesisi” statüsü aldı. Muğla Büyükşehir ve Bodrum Belediye Meclislerince onaylanan bu talep, Cahit Yüksel’e, rantın yolunu açtı.
Marmaris’teki hastaneyi Bodrum’a taşıma izni Sağlık Bakanlığı tarafından verildi. Ancak mevzuat gereği Bodrum’da üçüncü bir hastane kurulamaması nedeniyle, ikinci parseline 5 yıldızlı otel yaparak Wellness Center (Sağlıklı Yaşam Merkezi) adı altında tam donanımlı hastane yapılması planlandı.
Reyap Sağlık Grubu’nun “Yenidoğan çetesi” soruşturmasına adının karışması, Bodrum’daki hastane kurma girişiminde izlenen yolun “hülle” olup olmadığına dair soruları gündeme getiriyor.
