Aynı zamanda bir gazeteci ve sanatçı olan Altunkaya, yıllardır Bodrum’un tarihi ve kültürel değerleri için mücadele ediyor. Şimdi ise gözünü denizcilerin ortak sesi olmaya dikmiş durumda. Bodrum Haber Merkezi olarak kendisiyle, derneğin geleceği ve projeleri üzerine konuştuk.
Tuna Hanım, sizi Bodrum Denizciler Derneği başkanlığına aday olmaya iten motivasyon neydi?
Bodrum denizle var olmuş bir yer. Fakat son yıllarda kıyılarımız, denizciliğimiz ve kültürümüz ciddi tehditler altında. Derneğimizin yeniden güçlü bir ses olmasına, haklarımızı savunan, birleştirici bir yapıya dönüşmesine ihtiyaç var. Bu yüzden aday oldum. Hem geleneklere sahip çıkmak hem de genç denizcilere umut olabilecek bir gelecek inşa etmek istiyorum.
Kampanya tanıtımlarınızda hem “Geleneklere hem de Geleceğe” sıkça vurgu yapıyorsunuz bizlere bu bakış açınızı biraz açar mısınız?
Ekibimle iki yönlü sorumluluğumuz olduğuna inanıyoruz. Bir yanda Bodrum’un denizcilik geleneklerine saygı; yani geçmişe, ustalara, yaşanmışlıklara sahip çıkmak… Diğer yanda ise bu mirası günümüz şartlarına uygun şekilde koruyarak, gelecek kuşaklara güçlü bir şekilde devretme sözü. Sadece romantik bir ideal değil, somut projelerle desteklenmiş bir vizyon bu. Kampanya videolarımızda detaylarıyla değiniyoruz bu konuya.
Peki bu vizyonu hayata geçirmek için ne tür projeleriniz var?
İlk etapta dört ana başlıkta çalışacağız: eğitim, dijitalleşme, yayıncılık ve kamu temsiliyeti.
Eğitim tarafında, genç denizcilere yönelik atölyeler, söyleşiler ve ustalarla buluşmalar organize edeceğiz. Dijitalleşme alanında il yapacağımız şey dernek üyelerimize özel bir mobil aplikasyon bu sayede tüm bildirim ve üye işlemlerini denizin zerinde halledebilecekler bir diğer kritik alanı ise sosyal medya platformlarınad aktif ve profesyonel şekilde varlık göstermek olacak. Yayıncılık kısmında, dernek adına kitaplar, belgeseller ve dijital içerikler üretmeyi planlıyoruz. Kamu temsiliyetinde ise, Bodrum’un kıyılarının korunmasından, denizcilerin haklarının savunulmasına kadar aktif rol alacağız. Bu dernek sessiz kalmayacak; gerektiğinde masaya yumruğunu vuracak.
Dernek çalışmalarında kadın temsiliyeti de önemli bir konu. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?
Denizcilik erkek egemen bir alan gibi görünse de, denizci kadınlarımız da var ve sayıları artmalı. Kadınların sadece temsili değil, söz hakkı da olmalı. Kadın denizcilerle özel buluşmalar yapacağız, onların deneyimlerini görünür kılacağız. Ayrıca genç kızlarımızı da denizle tanıştırmak için özel projeler geliştireceğiz.
Son olarak seçmene ne söylemek istersiniz?
Bu bir kişisel yarış değil; ortak bir yürüyüş. Oy isteyen biri değilim; birlikte yol alabileceğimize inanan biriyim bu yüzden tüm ziyaretlerimde oy değil, katılım rica ettim. Eğer biz olmayı başarabilirsek, Bodrum denizciliğini çok daha ileriye taşıyabiliriz. Her üyemiz bu sürecin parçası olacak, dernek duvarların değil insanların sesi olacak.
Tuna Altınkaya’nın vizyonu, yalnızca geçmişe değil, aynı zamanda geleceğe de kök salıyor. Bodrum’un denizcilik geleneğini korumak, güçlendirmek ve çoğaltmak isteyen herkes için umut veren bir aday. Seçime son 10 gün kala, denizin kadim sesi yeniden yükseliyor.