Bodrum Belediye Başkanı Ahmet Aras, programın düzenlenmesinde emeği geçen İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Müdürlüğü ve teknik ekip ile emeği geçenlere teşekkür ederek başladığı konuşmasında farkındalık yaratmak amacıyla bu etkinliği düzenlediklerini belirtti. Başkan Aras, su olmadan yaşamın da olmayacağının altını çizerken şunlara değindi:
“Su, gıdan daha önemli çünkü gıdanın da hazırlanması için su kullanılıyor. Su olmadan yaşamın olmayacağını da hepimiz biliyoruz. Şu an önemli olan içinde bulunduğumuz durum, şu an hangi aşamadayız, ne durumdayız? Uzmanların da görüşlerini alarak yol haritamızı belirlemek durumundayız. Suyun yönetimi büyükşehir belediyelerine devredilmiş durumdadır. Hem suyun hem atık suyun. Suyun tedariki, arıtma tesislerinin işletilmesi, hatlarla şebekelerle halkımıza ulaştırılması tamamen büyükşehir belediyemizin yetki ve sorumluluğundadır.”
“Bodrum’un suyu yetersiz”
Bölgedeki en büyük sorunun enerji üretilirken aynı zamanda hayat kaynağı olan suyun tüketilmesi olduğunu söyleyen Başkan Ahmet Aras, Bodrum Yarımadası’nın su kaynakları açısından çok kıt bir yarımada olduğunu belirtti. Turizm hareketleri ile beraber artan su ihtiyacının 2000'lerden sonra krize dönüştüğünü söyleyen Başkan Aras, şu anda Bodrum’da barajlardan ve havzalardan temin edilen suyun Bodrum’un mevcut nüfusu için yetersiz olduğunu söylerken, “15 milyon metreküp su temin ediliyor ama Bodrum'da kullanılan su yaklaşık bunun iki katı kadardır. Bizim ana problemimiz, artan su ihtiyacına karşı gerekli arzın karşılamaması. Bu aynı zamanda su israfı ile ilgili. Tabii ki bunların en önemlisi su patlakları. Mevcut hatlarda yaşanan ve binlerce metreküp suyun bir anda yok olmasına neden olan patlaklar.” diye konuştu.
“Sulamayı minimuma indirmeyi amaçlıyoruz”
Belediyenin yetki ve sorumluluğundaki birçok konuda; peyzaj, park bahçe konusunda sulamayı minimum gerektiren yeni bir politika oluşturduklarını söyleyen Başkan Aras, “Daha çok kuru peyzaj ve bölgenin zaten kendi bitki örtüsünde bulunan, az su talep eden bitkileri kullanmak. Bu çalışmalar, bizim belediyemizde yapılan en azından küçük de olsa atılan adımlar. Belediye meclisimize yağmur hasadıyla ilgili önerge gelmişti onu da komisyona havale ettik. Yeni binalar yapılırken ya da mevcut binaların parselleri içerisinde yağmur suyunu depolayıp daha sonra kullanmakla ilgili. Bu konu ile ilgili bir yönetmelik beklediğimiz için orada bir gecikme oldu. Bu konuda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın bir çalışma yapmasını bekledik. Yağmur hasadı, bu konu ile alakalı yapılması gereken tedbirlerin en başında geliyor.” dedi.
“Yetki verilirse düzenleme yapacağız”
Yüzme havuzlarının azaltılması, çim alanların azaltılması ile ilgili fikirlerini de paylaşan Başkan Ahmet Aras, sözlerine şöyle son verdi:
“Üç tarafımız neredeyse dört tarafımız denizlerle çevrili. Biz, bir yüzme havuzu yapmadan villayı satamıyoruz. Bu problem. Bize bu konuda yasa yapma yetkisi düşerse bu konuda bir düzenleme yapacağız çünkü biz sosyal demokratlar çevreyi düşünen, insanın hayatını düşünen; paradan önce değerleri olan fikir, zikir ve prensipte insanlarız. Bir an önce bu yönetimi devralıp değişiklikleri çok çabuk bir şekilde yaparak da en azından bu tahribatın önüne geçmemiz gerekiyor. Mesela çim alanlar konusunda Bodrum'da şöyle bir şey oluyor: Ben bundan sonra gelen projelerde incelettiriyorum ama tabii ki binlerce konut var. 150 metrekare ev 1500 metrekare çim. Bir ailenin çim ihtiyacını hesaplattık. Kişi başı 25 metrekare civarında tutuyor. 3 kişilik bir aile için 75 metrekare evcil hayvanınız ve sizin aileniz için yeterli oluyor. Ama bir projeyi satan peyzaj olduğu için büyük bir peyzaj alanı yaratıp çok daha iyi fiyatlara satmak istiyorlar müteahhitlerimiz. Bizim bunu da kısıtlamamız gerekecek önümüzdeki süreçte. Bu konuda fikrimiz var, düşüncelerimiz var. Bunun mevzuatlara aktarılması için hep birlikte çalışmaya hazırız.”
Muğla Su ve Kanalizasyon İdaresi İçme Suyu Birinci Şube Müdürü Oğuz Kağan Bardakçı ise Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Osman Gürün’ün dinleyiciler için hazırlamış olduğu mesajı okuduktan sonra 2014-2022 yılları arasında il geneli ve Bodrum’da yapılan toplam MUSKİ yatırımlarını ve Bodrum’daki su tüketim miktarı, atık su miktarı ile ilgili sayısal verileri paylaştı. Ayrıca Bardakçı İçme Suyu Tesislerinden de söz ederek kuyu, kaynak, depo ve içme suyu hattı verilerini paylaştı.
Doç. Dr. Çağdaş Gönen, suyun ucuz bir ticari mal olmadığının altını çizdiği konuşmasında suyun doğadaki tüm canlılara ait olduğunun bilincinde olunması gerektiğini vurguladı. Su kaynaklarının nasıl tüketildiğiyle ilgili de paylaşımda bulunan Gönen, Su Ayak İzinin ne olduğu ile ilgili de bilgiler verdi.
Prof. Dr. M. Doğan Kantarcı ise İklim Değişimi ve Isınma Sürecinde Bodrum Yarımadası’nın Su Sorunu üzerine değerlendirmelerinin bulunduğu sunumunu paylaştı. Kantarcı, İkizköy Kömür Ocağındaki Patlamaların Kandilli Deprem Merkezindeki kayıtlarını da dinleyicilere sunarken Bodrum’un nüfus ve su ihtiyacı ile Bodrum’un sulanan tarım alanları hesaplamalarının verilerini de paylaştı.
Seminer, katılımcıların merak ettiği konulardaki soruların cevaplanması ile sona ererken katılımcılara suyun israfının önlenmesine yönelik kullanılan su tasarrufu aparatları dağıtıldı.