Yerel seçimler yaklaşırken, ak ile kara, sapla saman bir birine karışmış durumda.
CHP, Başbakanın, bu bir bir siyasi simgedir dediği, türban‘a ve hatta kara çarşafa altı ok rozetini takıyor.
Bir zamanlar köy ensitütüleri açan CHP, şimdi kuran kursları açmayı vaat ediyor.
Tekke ve tarikatlara karşı mücadele ile kurulmuş olan CHP, tarikat şeyhlerini İstanbul ilçelerinde aday gösteriyor.
Ya sağcı muhafazakar, AKP ne yapıyor.
Sosyal yardım ağını genişletiyor, kömür, gıda hatta beyaz eşya dağıtıyor.
Etnik kültürel açılımlara imza atıyor, Kürtçe Tv, Alevi açılımı gibi,
Nazım Hikmet ve Ahmet Kaya gibi solcu sanatçılara itibarlarını geri verme yönünde yasalar çıkarıyor.
İşin daha da komedi yanı Tayyip Erdoğan, dini istismar ederek oy avcılığı yaptığı için CHP hakkında kapatma davası açılmasını istiyor.
Manzara şunu gösteriyor ki, ülkemizin siyasi hayatına yön veren iki önemli parti de oy toplama uğruna,
kendi, ana siyasi varoluş nedenlerinden uzaklaşmakta bir sakınca görmüyorlar.
Kim sağcı kim solcu, kim dinci, kim laik birbirine karışmış durumda.
Bu bir siyasi kirlenmelidir.
Bu bir siyasi bozulmadır.
Bu bir siyasi aldatmacadır.
Bu durum siyasetin Recep İvedik‘lerini yaratmaktadır.
Her partinin bir varolma nedeni vardır.Her partinin bir rengi, karekteri vardır, programları ve tüzüzklerine uygun olarak bunu gerçekleştirmek üzere politikalar üretir.
Her siyasi partinin hayata dair, insanları daha mutlu yaşatmaya dair belirgin programları vardır, kağıt üzerinde.
CHP‘yi ele alalım; kağıt üzerinde sosyal demokrat bir partidir.Kuruluş ve varoloş felsefesi öncelikle sosyal adaleti sağlayıcı , politikalar üretmektir.
Kısaca ülkede sosyal adaletsizliklere sebep olan koşulların değiştirilebileceği konusunda ezilen, sömürülen, yoksul kesime umut olmaktır.
Yerel seçimler öncesi, CHP kendini özünden uzaklaştıran politikalar üretmektedir.
Belki de esas irdelememiz gereken soru, politikacıların, bu rahatlığı nerden bulduğudur.
Onlar belirli seçim bölgelerini, sorgulamayan, eleştirmeyen, gözleri kapalı kendilerine oy verecekler "OY DEPOLARI" olarak görmektedir.
Bodrum CHP‘nin hala kalesi midir.
Bodrum, CHP merkezinin yanlış politikalarına rağmen hala CHP‘li midir.
Bodrum, CHP‘li Bodrum Belediyesi‘nin başarısızlığına rağmen hala CHP‘li midir.
Peki sormak gerek CHP hala CHP‘li midir?
CHP, Başbakanın, bu bir bir siyasi simgedir dediği, türban‘a ve hatta kara çarşafa altı ok rozetini takıyor.
Bir zamanlar köy ensitütüleri açan CHP, şimdi kuran kursları açmayı vaat ediyor.
Tekke ve tarikatlara karşı mücadele ile kurulmuş olan CHP, tarikat şeyhlerini İstanbul ilçelerinde aday gösteriyor.
Ya sağcı muhafazakar, AKP ne yapıyor.
Sosyal yardım ağını genişletiyor, kömür, gıda hatta beyaz eşya dağıtıyor.
Etnik kültürel açılımlara imza atıyor, Kürtçe Tv, Alevi açılımı gibi,
Nazım Hikmet ve Ahmet Kaya gibi solcu sanatçılara itibarlarını geri verme yönünde yasalar çıkarıyor.
İşin daha da komedi yanı Tayyip Erdoğan, dini istismar ederek oy avcılığı yaptığı için CHP hakkında kapatma davası açılmasını istiyor.
Manzara şunu gösteriyor ki, ülkemizin siyasi hayatına yön veren iki önemli parti de oy toplama uğruna,
kendi, ana siyasi varoluş nedenlerinden uzaklaşmakta bir sakınca görmüyorlar.
Kim sağcı kim solcu, kim dinci, kim laik birbirine karışmış durumda.
Bu bir siyasi kirlenmelidir.
Bu bir siyasi bozulmadır.
Bu bir siyasi aldatmacadır.
Bu durum siyasetin Recep İvedik‘lerini yaratmaktadır.
Her partinin bir varolma nedeni vardır.Her partinin bir rengi, karekteri vardır, programları ve tüzüzklerine uygun olarak bunu gerçekleştirmek üzere politikalar üretir.
Her siyasi partinin hayata dair, insanları daha mutlu yaşatmaya dair belirgin programları vardır, kağıt üzerinde.
CHP‘yi ele alalım; kağıt üzerinde sosyal demokrat bir partidir.Kuruluş ve varoloş felsefesi öncelikle sosyal adaleti sağlayıcı , politikalar üretmektir.
Kısaca ülkede sosyal adaletsizliklere sebep olan koşulların değiştirilebileceği konusunda ezilen, sömürülen, yoksul kesime umut olmaktır.
Yerel seçimler öncesi, CHP kendini özünden uzaklaştıran politikalar üretmektedir.
Belki de esas irdelememiz gereken soru, politikacıların, bu rahatlığı nerden bulduğudur.
Onlar belirli seçim bölgelerini, sorgulamayan, eleştirmeyen, gözleri kapalı kendilerine oy verecekler "OY DEPOLARI" olarak görmektedir.
Bodrum CHP‘nin hala kalesi midir.
Bodrum, CHP merkezinin yanlış politikalarına rağmen hala CHP‘li midir.
Bodrum, CHP‘li Bodrum Belediyesi‘nin başarısızlığına rağmen hala CHP‘li midir.
Peki sormak gerek CHP hala CHP‘li midir?