CHP önümüzdeki günlerde il ve ilçe teşkilatlarında seçimlere giderek, gelecek vizyonunu belirleyecek, delege, yönetici ve başkanlarını seçecek.
Böyle kritik dönemlerde CHP ile ilgili görüş bildirmek, öneri sunmak ve eleştirmek tehlikeli iştir. Hemencecik hain ya da ayrılıkçı damgası yersiniz.
Partinin ileri gelenleri, sizi ileri gitmekle suçlar! En güzel yaptıkları da, partiyi eleştirmekle, partiden geçinenleri eleştirmeyi birbirine karıştırmaktır.
Partiyi, onun siyasi felsefesini ve tüzüğünü eleştirmek başka şey, partiyi eteğinden tutup çekenleri ve partiden geçinenleri eleştirmek baş şey!
İleri gelenlerden değil de, ileri gidenlerden olmalı.
Memleketin hali ortada, ileri giden gençlerimiz çınar dalları gibi toprağa düşmekte. Karanlığa küfretmekten bıktık usandık, artık karanlığa bir mum da olsa, yakmalı.
Artık ileri gitme vakti!
İleri gitmek için, önce kendi evimizin önünü süpürmekten başlayacağız. Ülke kokuyor, siyasi pislikten kokuyor!
Her ilçe kendi önünü siyasi olarak süpürse, ülke temizlenecek.
Ülke karanlıkta! Her ev bir mum yaksa ülke aydınlanacak.
Artık her bireyin kendi yaşadığı yerde siyasete sahip çıkması, ülkenin siyasetine sahip çıkması gerekiyor.
Ülkenin 12 yıllık tahribattan, restorasyon dönemine girebilmesi için görev yine kurucu parti olarak CHP’ye düşüyor.Bu bakımdan önümüzdeki günler yaygın kitlelerin CHP’yi yeninden umut olarak görebilmesi adına önemli günler.
“Heyecan duyulan bir parti haline gelmek için, içe dönük mücadeleden kurtulmak için, dağınık ve herkesin ayrı telden çaldığı, kişisel çıkarların parti ve ülke çıkarlarının önüne geçmediği” bir parti olabilmek için önce sorunlarımızla yüzleşmesini bileceğiz. Ve bu yüzleşme il ve ilçe teşkilatlarından başlamalı, katılımcı demokrasinin gereği budur.
Bodrum’da açık yüreklilikle şu soruların cevabını vermeliyiz, vermeliyiz ki çözüm arayalım ve başarıya ulaşalım.
CHP Bodrum, üye olunan bir parti midir? Yoksa üye kaydedilen bir parti midir? Ve bu durum partiyi üye kaydeden abilerin sultasında tutmakta mıdır?
Bodrum’da alınan 53,000 oy ilçe yönetiminin çalışmasının bir ürünü müdür? Yoksa zaten CHP lehine ve AKP aleyhine var olan bir potansiyel midir? Son genel seçimde ilçede 3 tane billboard dahi asamayan, vefakar Kadın kollarının özverili çalışması dışında bir propaganda faaliyeti göremediğimize göre, sorunun cevabı ortada.
Bodrum'da 15,000 oyu olan AKP'nin 8000 üyesi varken, 53,000.- oyu olan CHP'nin 5,000 üyesi olması, küçük olsun bizim olsun anlayışının ürünü değil midir?
Sorulara devam edelim;
CHP ilçe başkanın, son genel seçimlerde Bodrum’dan milletvekili çıkarılması adına aktif çalışma yapmayıp, risk almak istememesi, kendi koltuğunu korumak olarak yorumlanmaz mı?
CHP Bodrum’un neredeyse her seçim için hazır adaylar kadrosu var mıdır? İster belediye başkanlığı, ister milletvekilliği, ister ilçe başkanlığı olsun hep aynı isimler 25 yıldır aday olmakta mıdır? Bu durum partiye yönetimine gençliğin dinamizm ve vizyonunun gelmesine engel değil midir? Neden bir parti yönetimi gençliğin dinamizmi ile tecrübeli emektarların bilgi birikimini birleştirip başarıya kitlenmez.
İlçe seçimleri bu ve benzeri sorular tartışmadan yapılacaksa kimse bir yenilenme beklemesin, aynı tas aynı hamam olur.
Başarı için yenilenme, gençleşme ve tazelenme şart.
Nerde partimizin gençlik kolları? İleri gelenler ileri gitmelerini istemiyor mu? Bir akşam vakti isyan etti diye imkansızlıklara gençlik kolları başkanı “ Coşkun, yüreğini , Sorguladı, Birkaç adam ..."
CHP’nin başarısı üyelerinin tercihe bağlı. İlçe teşkilatı gençleşip yenilenecek mi, yenilenmeyecek mi? İleri gelenlerle mi devam edecek yoksa ileri gidenlerle mi?
Bu ülke de olup bitenlerin acısını vicdanında hissedenler artık bir adım öne çıkmalı.
İlçe teşkilatında üye kaydedilenler kadar üye olan samimi partililer de var. Bu üyeler kendi sokağına, caddesine, ilçedeki partisine gitmeli, sahip çıkmalı.
Gençler, yeni isimler, artık ileri gitmeli.
