YK Enerji’nin (Limak-İçtaş ortaklığı) Milas’taki Yeniköy tesisinde, sökülen zeytinlerin akıbetiyle ilgili 15 Ekim’de düzenlediği toplantıya basın mensupları davet edildi. Şirket, 2038 yılına kadar 48 bin zeytin ağacını aşamalı olarak sökeceğini açıkladı.
Toplantıya, “zeytin taşınır” sözleriyle tepki çeken Prof. Dr. Mücahit Taha Özkaya da katıldı. Özkaya, “zeytin taşımada dünyaya örnek olacak bilimsel bir model geliştirdiklerini” savunurken, Akbelen’den taşınan 151 zeytinin dikildiği alanda zeytinlerin yaşam mücadelesi verdiği gözlendi.
Şirket temsilcileri, sökülen ağaçların maden alanı rehabilitasyonunda kullanılacağını, “Akbelen’e 2 km mesafeye kadar yeniden dikileceğini” belirtti. Ancak bu sürenin “köylülerin ömrüne yetmeyeceği” açık.
Prof. Dr. Özkaya, toplantıda büyük tepki topladığını, “Adım madenciye çıktı” diyerek savundu. “Hocam olduğunuz için utanıyorum” mesajları aldığını anlatan Özkaya, zeytinlerin 365 gün boyunca zarar görmeden taşınabileceğini iddia etti. Ancak zeytinlerin gerçekten tutup tutmayacağı ancak mart ayında belli olacak.
Şirketin “zeytin sayısını iki katına çıkardık” açıklaması da köylüleri ikna etmiyor. Çünkü o zeytinler artık köylülerin değil; 2016’da kamulaştırılmış. Köylülerse “acele kamulaştırma tehdidiyle” topraklarından vazgeçmek zorunda kaldıklarını söylüyor.
YK Enerji temsilcilerinin “Biz isteseydik Nejla Hanım muhtar seçilemezdi” sözleri ise, bölgede şirketin yerel siyasete etkisi tartışmalarını yeniden alevlendirdi.
Toplantının ardından tesis çevresinde görülen devasa maden çukurları ise, bölgenin nasıl bir yıkımla karşı karşıya olduğunu açıkça gösteriyor.
Akbelen’deki pankartta yazdığı gibi:
“Zehra ninenin inadını kuşandık!”
