AK Parti İlçe Başkanlığı, Muğla Büyükşehir Belediyesi'nin Akdam Mevkii'ne yapmayı planladığı katı atık düzenli depolama tesisi projesinde 7 bin ağacın kesileceği gerekçesiyle imza kampanyası başlattı. Çarşı içinde toplam 3 stant açtıklarını belirten AK Parti İlçe Başkanı Çiğdem Demiralp, "Akdam Mevkii'nde yapılması planlanan sözde katı atık tesisiyle ilgili tavrımızı 'hayır' olarak belirtmiştik. Tepkimizi eyleme dökmek istedik ve imza kampanyası başlattık. Çarşı içerisinde 3 standımız var ve imzaları toplamaya başladık" dedi.
'İHANET 7 BİN AĞACIN KESİLMESİDİR'
Ağaçların kesilmesine karşı olduklarını söyleyen Demiralp, "7 bin ağaç kesilmesi önemlidir. Karaova Bölgesini önemsiyoruz. Göz göre göre ağaçların kesilmesine seyirci kalamayız. Herkesi imzaya davet ediyoruz. İmzada belli bir sayı hedefledik. Yargı sürecine gideceğiz. Evrakımızı hazırlıyoruz. Vekillerimiz, meclise taşıdı. Bakanlarımızın da bilgisi var. Projeye karşı değiliz. Şov da yapmıyoruz ihanet de etmiyoruz. İhanet 7 bin ağacın kesilmesidir. Katı atık projesi önemlidir, fakat vahşi depolamayla çöplük haline getirilmesi mümkün değildir. Projenin uygulanabilir olduğunu düşünsek zaten destek verirdik. Bir önceki projede yer gösterilmediği için o proje Batman'a gitti. İhale ne şekilde yapılmış, onu göstersinler. Vahşi depolama alanı olarak yapıldığını, ileride paraları olursa katı atık tesisine entegre edileceğini biliyoruz. Toplam 6918 ağaç, ilavelerle birlikte yaklaşık 7 bin ağaç kesilecek" dedi.
KENT KONSEYİNDEN AK PARTİ'YE ELEŞTİRİ
Bodrum Kent Konseyi de konuyla ilgili açıklama yaptı. AK Parti'nin konuyla ilgili önceki açıklamalarında başta Kent Konseyi olmak üzere sivil toplum kuruluşlarını tepkisizlikle suçladığını belirten Konsey Başkanı Hamdi Topçuoğlu, "Bugün sizlerle buluşma nedenimiz AK Parti ilçe Başkanı Sayın Çiğdem Demiralp'in ve milletvekili Nihat Öztürk'ün Akdam Bölgesinde Büyük Şehir Belediyesinin yapmayı planladığı 'Entegre Katı Atık Yönetimi Tesisleri' üzerinden Konseyimizi hedef alan tutum ve davranışlarıdır. Kentimizin Sayın milletvekilinin 'Dini Kültür Merkezi ve TOKİ'ye karşı çıkanları önemsemiyorum' dediği gibi, biz de kent konseyini kullanarak siyaset yapılmasını önemsemeyebilirdik. Çünkü bu tarz politika yapmak ve siyasetçilerle polemiğe girmek, Kent Konseylerinin çalışma tarzı değildir. Ancak Bodrum Kent Konseyi'ni kullanarak siyaset yapılmaması, hedef şaşırtmaya ve kullanılan üsluba son verilmesi için konuları siz basın mensuplarıyla paylaşmak zorunda kaldığımızı bildirmek zorundayız" dedi.
Bir şeye karşı çıkarken gerekçelerin sağlam olması gerektiğini söyleyen Topçuoğlu, "Her şeyin siyaset malzemesi yapıldığı bu ülkede, üç oy daha kapabilmek için siyaset yapanlara, önerimiz açıktır. Kentler için ortak akıl yaratma, birlikte değer üretme okulu olarak değerlendireceğimiz konseyler, ucuz siyaset oyunlarından uzak tutulmalıdır. Bu katılımcı demokrasinin gelişmesi açısından zorunludur" dedi.
