Asırlar boyunca buğday öğütmek ve su pompalamak gibi işler için mekanik güç elde etmekte kullanılan yel değirmenlerinin çamurdan minyatürleri yapılıyor.
Kırmızı başta olmak üzere çeşitli renklerdeki toprakların suyla buluşmasıyla ortaya çıkan çamurun, ustaların ellerinde şekillenen kalıplara dökülmesiyle başlayan yel değirmenlerinin serüveni uzun bir süreci kapsıyor.
Kalıplarda şekillenen çamurlar bir süre güneşte bekletildikten sonra kalıplarından çıkarılarak fırçalarla temizleniyor. Küçük bıçaklarla pencereleri açılan minyatür değirmenler daha sonra fırınlarda pişirilerek sağlamlaştırılıyor. Fırınlardan çıkarılan değirmenler Bodrum'un simgesi haline gelen evlere benzemesi için beyaz boyayla boyanıp güneşte kurumaya bırakılıyor. Beyaz boyaları kuruyan minyatürler çini sanatı ustalarının elinde begonvil çiçekleri başta olmak üzere Türk motifleriyle donatılıyor.
Son olarak Bodrum ilçesinde iki katlı olarak tasarlanan, pencere ve kapıları akrep gibi haşerelerin "ateş" olarak gördüğüne inanılan Mavi renkle boyanan evlere benzetilen yel değirmenleri yerli ve yabancı turistlere satışa sunuluyor.
Minyatür yel değirmenlerini üreten işletmenin sahibi Doğan Demir, yaptığı açıklamada, Bodrum'un simgesi yel değirmenlerini yaşatmak için 4 yıl önce başlattıkları çalışmaları aralıksız sündürdüklerini söyledi.
Değirmenlerin yerli ve yabancı turistler tarafından ilgi gördüğünü ifade eden Demir, "Her aşaması ince ince düşünülerek yapılan Mavi ve beyaz renklerin ağırlık kazandığı değirmenler birçok evin duvarlarında kendini gösteriyor. Çini ustaları ve ressamların Bodrum manzaralarını da aktardığı değirmenlerimiz Hollanda ve İtalya'da da talep görüyor" diye konuştu.
Demir, değirmenlerin fiyatlarının boyutlarına göre değiştiğini de sözlerine ekledi.
İlk yapılan minyatürlerde taş dokusu vardı
Minyatür yel değirmeni ustası Mustafa Keçeci ise yel değirmenlerinin yapımına Ege ve Akdeniz Bölgesi'nde yer alan değirmenleri araştırarak başladığını vurguladı.
Yaptığı araştırmalarda, farklı bölgelerde bulunan yel değirmenlerinin boy ve enlerinin farklı olmadığını tespit ettiğini anlatan Keçeci, şunları kaydetti:
"Bu kapsamda ortalama bir boyut belirleyip kalıplar oluşturduk. Kırmızı toprağı çamur haline getirip kalıplara doldurduk. İlk yaptığımızda taş dokusu vardı. Sonrasında Bodrum evlerine benzemesi için beyaza boyadık. Daha sonra da ustalarımız tarafından üzerine begonvil çiçekleri ve Türk motifleri işlenen minyatürlerimiz son halini aldı."
